25 Ocak 2022 Salı

Hikmet Anıl Öztekin - Ne İçin Varsan Onun İçin Yaşa


 #okudumbitti


Hikmet Anıl Öztekin'in en son Fesleğen kitabını okumuştum. Kitap da hediyeydi. Bir zamanlar çok sevdiğim bir yazardı. Birkaç kitabı elimde mevcuttu ama ne yaptım, kitaplara ne oldu hiçbir fikrim yok.


Profesörle tanışıyorum ilk başta. Ailesi var fakat aralarında bir iletişim kopukluğu var, sevdiği bir kız var fakat ayrılmış. Bir anlam arayışına giren Profesör, bilmediği hiç ayak basmadığı ülkelere ayak basar.

Bir saatçi dükkanı gözüne çarpar ve saatçi dükkanına girdiğinde James ile tanışır. James bir dönem aile hayatı çok güzel iken daha sonda eşinin dine bağlılığı - James'in günahkar görecek bir bağlılık - yüzünden aralarında bir kopukluk olur.


James ve Profesör ikisi de bir arayış içindedir. Yollarının kesişmesi tesadüf değil bir kader ortaklığıdır. Hikmet Anıl Öztekin iki ayrı ülkede yaşayan, farklı dillere sahip ama içlerinde bir arayış ile dolanan bu iki insanı buluşturmuş.


Çoğunlukla James Profesörde kendini bulmuş gibi olsa da aslında Profesörde kısmi bir şekilde James'te kendini buldu.

Daha fazla ne diyebilirim ki. Güzel bir yolculuk kitabıydı, herkesin çıkması gereken.



20 Ocak 2022 Perşembe

Olağanüstü Bir Gece - Stefan Zweig

 

▪️Bir kez kendini bulmuş kişinin bu yeryüzünde yitirecek bir şeyi yoktur. Ve bir kez kendi içindeki insanı anlamış olan bütün insaları anlamış olur.


OKUDUM BİTTİ

62 sayfalık kısacık bir kitap ve Zweig okuyucusunu şaşırtmayacak şekilde bu kısacık kitaba çok şey sığdırmış yine.

Olaylar bir gün içerisinde geçiyor olmasına rağmen sanki farklı günlerde geçiyormuş gibi bir hissiyat uyanıyor insanda. Her anı tüm duyguları ve tüm detayları ile ele almış Zweig.

Kitabımızın baş kahramanı Baron'dur. Burjuva sınıfına mensup bir insandır. Zengin, itibar gören, bulunduğu ortamda yok sayılma kaygısı taşımayan bir insan. Ne var ki bir o kadar tepkisiz, duygusuz. Ölümlere, sevinçlere karşı kendinin dahi anlayamadığı bir tepkisizlik. Monoton ve sıkıcı bir hayat sürer anlayacağınız.


Olağanüstü bir gece olarak adlandırdığı gün 7 Haziran 1913'tür. Kiraladığı bir fayton ile at yarışlarına gider. Buram buram burjuva kokan bu yerden tiksinti duyar. Baron'un gözüne güzel bir kadın ilişir ve bu kadının yanına daha sonra şişman çirkin bir adam gelir. Baron, adamdan haz almaz ve adama çarpar. Adam elindeki yarış fişlerini yere düşürür. Fakat bir fil kayıptır. Fiş Baron'un elindedir. Yarış fişinde yazan atın ismi kazanır. Haksız yere kazandığı bu fiş ile yeni fişler alır ve bundan büyük haz alır.


Kiraladığı fayton ile sirke, hiç bilmediği, burjuva sınıfına yakışmayacak, fahişelerin olduğu yerlere gider. Bundan büyük bir haz alır ve heyecan duyar. Baron içindeki o maratonluğu, burjuva sınıfına aitliğini kırmış, kabuklarından dışarı çıkmış ve özünü bulmuştur. Hep iyi değilde artık hem iyi hem de kötü yönüyle daha doğrusu günahıyla sevabıyla insanlığını bulmuştur.