Merhaba yeni ben, yeni başlangıçlar, desem ne denli inandırıcı olur, bilmiyorum. Bir yerlerden bir şekilde başlamam gerektiğini biliyorum ama. Yaza yaza geldiğim bu yıllara yaza yaza devam etmek istiyorum. Çünkü eskiye dair ne varsa yaza yaza yaşattıysam; yeniye dair her şeyi de yaza yaza başlayabilirim yeniden.
Blog yazma maceram yıllar öncesine dayanır. 2012-2013... Ne sıkı yazardım o zamanlar. Kalbimi kıran koca bir vedayı delice yazarken ben de kalan
kırıklıkları yeniden toplamak için yeniden başlıyorum yazmaya.
Sesleniyorum o yıllarıma. Küçüktün ve kalbin henüz bilmiyordu sevmenin ne demek olduğunu. Şaşkındın ve mıhlandın. Kimse senin yüreğinden tutup
rehber olmadı duygularına. Yönetmeye çalıştın, yönetemedin. Kalbin şaşkın duyguların savruluyordu. Kimse toparlamadı seni. Kimseye anlatmadın, anlatamadım. Tek başına yetebileceğini zannettin. Atlatman çok uzun sürdü. Atlattın ama kırıla döküle, parçalana parçalana. İz sürdün, yol bulmaya çalıştın, yol bulduğunu sandın... Kayboldun.... Çok derinlerde kayboldun.
Bulmaya çalışıyorsun kendini. Bulmak için çabalıyorsun. Gün yüzüne çıkan her şeyden tek tek sıyrılmaya çalışıyorsun. Eskiye dair ne varsa hiç yaşanmamış gibi devam etmek istiyorsun. Bir el gelip her şeyi yeniden boca ediyor sanki üstüne. Aslında sen de şaşkınsın. Her şey bu denli sere serpe iken onca senenin alışkanlığını üzerinden birden atmak ne kadar kolay?
Sakin ol sakin ol. Her şey birden yaşanmadı ve birden günlüklerini yakar gibi geçmişini yakamazsın. Sakin ol, derin nefes al. Tertemiz bir sayfa ile başlayamayacaksın ama inşallah daha fazla nefes alabileceğin sayfalar olacak.
Ders aldın değil mi? Ne kadar çok üstüne gidersen bir dönüş aralığı olur sandın. İz bırakırsan, hissettirirsen anlar belki, diye düşündün. Yanlış düşündün. Senin kadar cesur olmayana yol açmak niye? Bunca yolu tek başına yürürken onca çileyi, onca ağırlığı tek başına taşırken.... Bir anda silip attığın nerede şimdi?
Geçmişe dair yaşadığın onca hüzne, bekleyişi, meraka o kadar çok üzülüyorsun ki... Anlıyorum seni, her çaba boşa gitti,diye düşünüyorsun.
Haklısın düşünmekle. Çünkü çok büyük oynadın ve oynadığının karşılığını bekledin. Bekledin ve gelmedi. Vazgeçtin. Azıcık daha bekledin. Anladı belki anlamadı. Hiçbir şeyi bilmediğin gibi bunu da bilmiyorsun. Bir sabah gözünü aralayıp son önemsiz mesajı gördün sonra senin de yolun açık olsun dercesine ne yapıyorsun demeden gitti. Dönmemek üzere. Sonra yine bekledin bir ışık yakar mı, diye. Tüm ışıklar söndü. Karardı her şey. Sonrası mı? Sonrası artık senin için yansın ışıklar. Yak ışıkları tek tek kendin için. Cesur ol geçmişindeki yaraları sararken kanatma bu sefer. Cesur ol bu sefer, aynaya bakmaya yüzün olsun. Sen sen ol hayal kurma artık, hayalin sana ait olsun. Kucakla kendini, sar saramadığın kadar.
Hikaye yeniden başlamıyor ama kaldığı yerden devam ediyor.
Bir yol var henüz bilmediğin ama çok güzel olduğuna inandığın.
Yıllarca gözyaşı ile sulanan yolların baharı hakediyor. Buna inanıyor ve her sabaha yeniden umutla uyanıyorsun. Çiçeğim, çiçekli günler senindir. Tüm güzelim o çiçekleri kucakla, kokla ve derin derin nefes al. Merhaba, de. İçinde uçuşan kelebekler ile uç sende. Özgür bırak duygularının kilitlerinden kurtul. Bir yol var çiçeğim... Bahar seni bekler....
Mahrum kaldıkların muhafaza olduklarındır. Yeni yolun açık olsun.
Bismillah. La havle vela kuvvete illa billahil aliyim azim.
🤎🤎🤎🤎🤎🤎🤎
