17 Şubat 2022 Perşembe

Mutfak Yazıları





Selamun aleykum güzel insanlar. Uzun zamandır bilgisayar üzerinden blog yazmıyorum. Bu durum resmen beni klavye ve bilgisayar kullanımında tembelleştirmiş. Yeniden heves ettiğim blog yazma mevzusu geçmişe dair olan bir takım özlemlerimden dolayı açığa çıkmış olabilir. Ya da yazma eylemini kağıttan sonra blog üzerinde de gerçekleştirmeyi sevdiğim için olabilir. Sebep ne olursa olsun buraya döndüm ve içimde garip bir hissiyatla yazıyorum. 

Daha önce 'Kitap Notları' adında bir blog sayfam vardı. Şifreyi unuttuğumdan ötürü bir daha giriş yapamadım ama blogun sistemi blogumu da devre dışı bırakmadı. Çünkü içerik üretmeyen, tıklanması olmayan blogları sistem devre dışı bırakıyor. Şifresini unuttuğum blogun bol bol içeriğe sahip olduğunu ve azımsanmayacak derece ziyaret edilme sayısının yüksek olduğunu söyleyebilirim. Kapanmamış olmasına çok sevindim. Arada bir girip geçmişe dair anılarımın, yazılarımın arasında kayboluyorum. 

Şöyle yazılarıma bir baktığımda yaşıma göre fena şeyler yazmadığımı farkettim. Keşke, dedim keşke yeniden bir blog açıp hiç yorulmadan yazmaya devam etmiş olsaydım. O zamandan bu zamana belki elimde kendime ait bir kitap dahi olabilirdi. Ama henüz hiçbir şey için geç değil. Elimde bana ait bir kitap olmayacak belki ama blogum bana ait yazılarla dolup taşacak inşallah.

Uzun bir girişten sonra asıl mevzuya dönmek istiyorum. Neden mutfak yazıları? Bir kadının en mahrem yeri mutfaktır. Tamamen kendine aittir ve ev ahalisini ortak paydada buluşturan yemekler, çaylar, pastalar, poğacalar vs. mutfaktan çıkar. Kadınının günü hemen hemen mutfakta geçer. Kadın, en çok kendini mutfakta rahat ve özgür hisseder. Kendine aittir, mahremdir ve yabancı ellerin girmesine tahammül edemez. 

Şimdi amerikan mutfak olayı çıkardılar. Oturma odası ve mutfağı bir araya getirdiler. Var mı bizim kültürümüzde böyle bir şey? Hayır, müstakil olarak gördüğüm her evde mutfak oturma odasından ayrıydı. Ama artık müstakillerde bile işler değişti. Mutfakla oturma odası bir oldu ve buna kolaylık oluyor, dediler. Kadınların mahremi olan mutfağa yabancı ayaklar bastı, yabancı eller girdi ve mutfağa koyulan kanepelere yabancı insanlar oturdu. Her biri tanıdık ama her biri mutfağın sahibi olan kişiden farklı ve mutfağa yabancı. 

Tam olarak böyle bir mutfaktan yazmıyorum size. Bir oda kadar geniş tutulmuş ama herhangi bir odayla da bir olmayan mutfağımdan yazıyorum, sizlere. En mahrem bölgemdem ulaşacak kelimelerim sizlere. Farklı konular üzerinden ama en çok da insanı anlatan belki de biraz da beni anlatan yazılar serilecek önünüze. Kimi zaman Mehmet kimi zaman Ayşe konuk olacak evlerinize. Belki gün gelir kahve çay ve yanına Allah ne verdiyse...

Mutfak yazılarımda her daim görüşmek temennisi ile...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder