Cüneyt Candaş yazarımınızın ilk kitabı olan Kadavra Mevsimi'dan sonra yazmış olduğu ikinci kitabı Bedel Ödeyenler, milk kitabına göre daha çarpıcıydı. Kendisi tıp fakültesi öğrencisi olduğu için ilk kitabında terimsel ve mekansal olarak çok zorlandığını düşünmüyorum ama ikinci kitabı kendini ve mesleğini aşan bir kurguya sahip.
Tarık'ın ailesi, Tarık'ın dedesinin isteği üzerine haritalarda Doruca diye geçen ama köylüce Delice Köyü diye anılan köye gelirler. Tarık ve annesi bu köye tamamen yabancıdır. Ve köy isminin hakkını vererek içinde deli barındırıyordur. Köyün ismi garip köyün sakinleri garip... Köy başlıca garip bir köy.
Tarık amca oğlu Ömer ile tanışıyor ama Ömer her ne kadar amca oğlu Tarık'ın sevse de pak yakın bağ kurmuyorlar. Tarık köyde dolaşırken ayrı bir grup oluşturmuş ve futbol oynayan gençleri izleyen Kocakafa Kadir işe karşılaşır. Aralarında sıkı bir bağ oluşur. Diğer erkeklere katılamaz, onlarla sohbet edemezler. Köyün erkekleri arasında büyük bir sır vardır ve bu sırra vakıf olanlar ancak 'bedel ödeyenlerdir'. Bedel ödemeyen erkekler çemberin dışındadır ve bedel ödemeyeler ile 'kötü şans' getirir doğrultusunda konuşmazlar.
Kadir bir gün rüya görür ve gördüğü rüya üzerine bedel ödeme zamanı geldiği anlaşılır. Kadir'im bir dolunay gecesinde düğünü vardır ve düğüne sadece bedel ödeyenler katılır. Beden ödemeyeler erkekler ve kadınlar bu düğünün sırrının dışında tutulur. Tarık düğüne sızmaya çalışsa da yakalanır ve gerisin geri gönderilir. En yakın arkadaşı Kadir, bedel ödeyenlere katıldığı içim kötü şans getirir inancı ile kendisi ile konuşmayan Kadir'e çok kızar.
'Ne sakladılarını öğrenebilmenin tek yolu, aralarına katılmak.'
Tarık zamanı gelir, rüyalanır ve kendisinin ısrarı üzerine bedel ödeyenlere katılmak ister. Şehirli Tarık, Deliceli Tarık da artık bir bedel ödeyendir.
Bedel ödenek nedir, neye bedel ödeniyor ve bedel ödeyince ne oluyor?
Kurgusunu farklı ve sürükleyici buldum. Kitabın çarpıcı sonu beni Delice köyündeki insanlar gibi deli etti. O son neydi öyle. Halbuki ara ara kitabın sonu nereye gidecek acaba diye son sayfalara göz atarken bile o çarpıcı soma denk gelmemişim. Ama iyi ki denk gelmemişim. Müthiş bir şok etkisi yarattı ve her şey bunun için miydi, yazık, dedim. Kesinlikle okumanızı tavsiye ederim. Bu kurgu muhteşem. Umarım yazarımızın bizi daha da çok dehşete düşürecek kitapları olur.
Kitapla ve sevgiyle kalın.
Blogunuz çok güzel.. Sizi kendi sayfama da beklerim https://mylens.com.tr/ :) İyi günler dilerimm..
YanıtlaSil